Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde (Van YYÜ) akademik kadro tarafından yürütülen bir projeyle, biyokütle kullanarak enerji üretiminde çevre dostu ve verimli yöntemler geliştirildi. Van YYÜ’deki akademisyenler, yenilenebilir enerji alanında Türkiye ve dünya için önemli olan bir projeye imza attılar. Van YYÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Durak’ın liderliğindeki araştırma ekibi, tarımsal ve hayvansal atıklardan elde edilen biyokütleyi termokimyasal dönüşüm yöntemleri aracılığıyla enerji değeri yüksek sıvı ürünlere dönüştürmeyi başardı.
Prof. Dr. Halil Durak ve ekibi, laboratuvarlarında biyokütlenin temel bileşenlerini daha değerli formlara dönüştürmeye odaklı çalışmalar yürütüyor. Proje ekibinde Japon araştırmacıların da yer aldığı bu çalışmada, laboratuvar ortamında üretilen sıvı ürünler geleneksel motorlarda test edilmektedir. Bu projeyle, atık maddelerin enerji sektöründe yeniden değerlendirilmesi hedefleniyor.
Geleneksel motorlarda yakıt katkı maddesi olarak test edilmekte
İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Halil Durak, biyokütlenin termokimyasal dönüşümü üzerine yaptıkları araştırmaları aktardı. Biyokütlenin organik ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Durak, “Gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla biyokütle içerisinde bulunan lignin, selüloz ve hemiselüloz gibi biyopolimerleri daha küçük birimlere ayırarak, yapısındaki oksijeni uzaklaştırmayı ve katma değeri yüksek sıvı ürünler elde etmeyi amaçlıyoruz. Son araştırmamızda farklı özelliklere sahip sıvı ürünler elde ettik ve bunların içinde yakıt katkı maddesi olarak kullanılabilecek birçok organik bileşik bulunuyor. Şu anda bu organik bileşikleri geleneksel motorlarda yakıt katkı maddesi olarak test ediyoruz.”
Atmosfere ek bir karbon salınımı yapmamaktadırlar
Durak, Japon ortaklarıyla sürdürdükleri yeni projeyi de dile getirerek, “Laboratuvarımızda yüksek sıcaklık ve basınç altında geliştirdiğimiz bu sıvı ürünleri daha ılıman ortamda yakıt hücreleriyle yeni ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz. Amacımız, atık olarak kabul edilen biyokütle temelli bileşikleri hem yakıt katkı maddesi hem de daha değerli ürünlere dönüştürebilmektir. Bu çalışmalar sonucunda elde ettiğimiz sıvı ürünlerin içerisinde yakıt katkı maddesi olarak kullanılabilecek potansiyele sahip bileşikler bulunmaktadır ve şu anda bunları dizel gibi motorlarda test ediyoruz. Biyokütle temelli sıvı ürünlerin fosil yakıtlara karşı birçok avantajı var. En büyük avantajlarından biri karbon nötr olmalarıdır. Fosil yakıtlar yanarken atmosfere karbondioksit salarken, biyokütle temelli sıvı ürünler, büyüme süreçlerinde saldıkları karbondioksiti tekrar kullanarak atmosfere ek bir karbon salınımı gerçekleştirmemektedirler. Bu nedenle biyokütle temelli sıvı ürünlerin kullanımı çevresel açıdan önemli avantajlar sunmaktadır.”
Yorumlar kapalı.