Van’ın İpekyolu ilçesinde bulunan ve köklü tarihiyle yaklaşık 83 yıl boyunca kentin kültüründe mühim bir yer edinmiş tarihi çay evi, misafirlerine nostaljik bir deneyim sunmaktadır. 1942 yılından bu yana hizmet vermekte olan bu çay evi, özellikle kış mevsiminde odun sobası etrafında oluşan sıcak bir atmosferle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının yaydığı koku, mekanı sararken, geçmişten günümüze taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski güzel günleri anımsatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı bu çay evi, huzurlu yapısıyla her yaştan ziyaretçiyi karşılıyor.
12 bardak çayı tek seferde servis ediyor
Çay evinin öne çıkan bir diğer özelliği, sunum tarzıdır. Tepside çay ikram etmeyi tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda tek elinde taşıyarak masalara servis ediyor. Yılların kazandırdığı alışkanlıklarla gerçekleştirilen bu sunum, mekanın kendine özgü kültürü ve ustalığını gözler önüne seriyor.
“Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil”
56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, İHA muhabirine verdiği röportajda mekanın Van kültürünü yaşatmak için korunduğunu vurguladı. Kentin en eski çay evi olduğunu paylaşan Öztürk, “Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Burada eskiyi canlandırmaya çalışıyoruz ve Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Geçmişte büyüklerimizin yaşadığı gelenekleri kaybetmek istemiyoruz. Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Sobamız eski, sandalyelerimiz ve demliklerimiz geçmişten izler taşıyor. Çünkü büyüklerimizin örf ve adetlerinin kaybolmaması gerektiğini biliyoruz ve bunları yaşatmaya çalışıyoruz.” dedi.
“Burada bir bilgi bankası oluşuyor”
Öztürk, bu tür çay evlerinin sağladığı dostlukların çok farklı olduğunu belirterek, “Buraya gelen insanların bilgi birikimi oldukça değerlidir. Onlara adeta birer ‘kitap’ gibi bakıyoruz. Aralarında önemli esnaflar, bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde büyük bir bilgi havuzu oluşturuyor. Gençler burada gelip bu kişilerden çok şey öğreniyor.” ifadelerini kullandı.
Öztürk, her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını ve sigaranın yasaklanmasının ardından bunu kendi mekanlarında da uygulamaya koyduklarını belirtti. “Bu çok güzel bir uygulama oldu. Burada siyasi tartışmalara yer yoktur, herkesin rahatça girebileceği bir yerdir. Herkes buradan memnun ayrılır. Zaman zaman insanlar eski günlere özlem duyarak geliyor; sandalyelere, masalara ve çaya bakıyor. Eğer bir tezgah 84 yıl ayakta durabiliyorsa, orada bir değer, bir emek olduğunu biliriz. Bu merakın devam etmesi ve geçmiş değerlerin sahiplenilmesi gerekiyor.” dedi.
“Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım”
Ferzende Olgun, 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen hemen her gün bu çay evini ziyaret ettiğini belirtti: “Buraya genellikle esnaflar ve emekliler geliyor. İnsanlar burada dinlenir ve sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Kendi adıma söyleyebilirim ki, emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden beri buradayım.” diye ekledi.
“Çok güzel ve nostaljik bir mekandır”
Burhan Çap ise 1980’li yıllardan beri bu çay evine geldiğini belirterek, “Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Geldiğimde interneti, teknolojiyi unutuyorum. Eski zamanlar, anılar ve arkadaşlarım aklıma geliyor. Öğrencilik yıllarımızda buraya gelir, hep çay içer, sohbet ederdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası hoş bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekandır.” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.