Bitlis’in yüksek rakımlı yaylalarında üretilen ve birçok uluslararası yarışmada “dünya birinciliği” unvanını kazanmış olan karakovan balının hasat süreci başladı. Doğal florası, zengin bitki çeşitliliği ve temiz havasıyla tanınan Bitlis yaylalarında arıcılar, yaz boyunca büyük bir gayretle bakımını yaptıkları kovanlarda bal toplamaya giriştiler. Yüzyıllardır süregelen gelen yöntemlerle hasat edilen bu bal, yalnızca doğal peteklerde ve katkı maddesi olmadan üretiliyor.
Bitlis’teki arıcılar, bu yılki üretim döneminin oldukça verimli geçtiğini ve özellikle düşük nem oranı ile dengeli sıcaklıkların balın kalitesini artırdığını ifade ediyorlar. Kilosu yüksek fiyatlarla alıcı bulan Bitlis karakovan balı, eşsiz aroması, yoğunluğu ve besin değeri ile bölge ekonomisine de kayda değer bir katkı sunuyor. Katkı maddesi kullanılmadan elde edilen bu ballar, sağlık yararları ile de oldukça rağbet görüyor. Örnek vermek gerekirse, Bitlis’in 2 bin 500 rakımlı yaylalarında üretilen ve kilosu 3 bin TL’den satılan organik karakovan balı, farklı kesimler tarafından tercih edilmekte.
Uzun ve meşakkatli bir uğraşla elde edilen karakovan balında, bu yılki rekolte kalitesinin de yüksek olduğu gözlemleniyor. Bitlisli bal üreticisi Serdar Ersan, “Üç yıl üst üste altın bal ödülüne layık görülen karakovan balımızın hasadına başladık. Bu ürünlerimizi, geleneksel yöntemlerimizle yaptığımız eski tip kil ve gübre karışımı kovanlarımızda üretiyoruz. Bulunduğumuz yaylada 2 bin çeşit bitki yer almakta. Bunlardan 200’ü endemik türlerdir, yani sadece bu yöreye özgüdür ve başka yerde bulunmamaktadır. Hasadımız ekim ve kasım aylarında gerçekleştirilir ve en geç yapılan bal türüdür. Geçen yıla göre bu yıl rekolteden oldukça memnunuz. Tüm üreticilere bereketli bir sezon diliyorum” şeklinde konuştu.
İHA
Yorumlar kapalı.