Muş’ta 350 yıllık geçmişe sahip olan çay ocağında, 55 yıldır çay demleyen Burhan İneci, mesleğini her zaman aynı heyecanla sürdürüyor. Şehir merkezinde yer alan ve kentin en eski çay ocaklarından biri olarak bilinen bu tarihi mekâhta, 70 yaşındaki İneci, yarım asırdan fazladır binlerce müşteriye çay hazırlıyor. Her sabah saat 06.00’da işine başlayan İneci, çayını demledikten sonra ilk müşterilerini beklemeye koyuluyor. Bizlere yaptığı açıklamada, genç yaşlarda başlayan meslek hayatında biriktirdiği deneyimle geleneksel çay kültürünü yaşatmaya devam ettiğini vurguladı.
İneci, “Ben 1959 yılında Muş’ta doğdum. Yaklaşık 50-55 senedir, yani 12 yaşımdan beridir bu mesleğin içindeyim. O zamanlar imkanlarımız pek iyi değildi. Maddi durumumuz yetersiz olduğu için mecburen kahveciliğe yöneldik. Eğer farklı bir meslek seçebilseydik iyi olurdu, ama nasip olmadı. O dönemlerde köylerden misafirler çok gelirdi ve biz zar zor geçinmeyi sağlardık. Takşo kırpısında oturuyorduk; tüm kardeşlerimle orada büyüdük. O zamanları yokluk ve açlıkla geçirdik. Düzgün giyinmekte bile zorluk çekiyorduk. Ancak o dönemdeki huzur, şimdi olandan çok daha üstündü. Ben o günlere razıyım, bugüne razı değilim. Çünkü o zaman bir insanlık vardı; Allah’a saygı, sevgi vardı. Herkes büyüğünü tanır, küçüğüne saygı gösterirdi. Şimdi ise kimse kimseyi umursamıyor, evlatlar ebeveynlerini dinlemiyor. Bu oldukça hoş bir durum değil” şeklinde konuştu.
Burhan İneci, oğlunu ve gelinini trafik kazasında kaybettiğini, bu nedenle gençlere trafik konusunda dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. “Gençlere bir ricam var,” diyerek sözlerine devam eden İneci, “Ben oğlumu ve gelinimi trafik kazasında kaybettim. Gençlerden tek isteğim, araba kullanırken sakin ve dikkatli olmaları. Müzik açıp ne yaptıklarının farkında bile değiller. Lütfen daha temkinli olsunlar.” dedi.
Her sabah saat 06.00’da dükkanını açan İneci, “Bismillahirrahmanirrahim diyerek ocağımı yakarım. Kazan kaynamaya başladıktan sonra çayımı demler ve rızkımı beklerim. Gelen müşteri için Allah’ın ne vereceğini bilmem. Çay demlerken bir usul vardır: Çay fazla kabardığında iyi çıkmaz. Çok hafif olmalı; etrafından kabarık bir kıvamda olmalıdır. En az on dakika dinlenmesi gerekir ki içen kişi damakta lezzet bulsun.” ifadelerini kullandı.
İneci, kahvecilik mesleğinin büyük bir sabır gerektirdiğini ve sabırsız olanın bu işi yürütmesinin mümkün olmadığını belirtti. “Çünkü kahvede herkes bulunuyor; delisi de var, akıllısı da. Biz herkesle irtibat kuruyor, iletişimde oluyoruz. Sabırlı olmazsak bu işi sürdüremeyiz.” şeklinde belirtti. Kendini hâlâ 20 yaşında hissettiğini ifade eden İneci, 70 yaşında olmasına rağmen her gün zevkle tezgahını açtığını söyledi. “Yaşım 70 olsa da kendimi 20 yaşında gibi hissediyorum. Zevkle tezgahımı açıyor, müşterilerimi sabırsızlıkla bekliyorum. Sürekli aynı insanlarla iletişim halindeyiz. Onlar benimle sohbet ediyor ve çaylarını yudumlayarak keyif alıyorlar. İşimi severek yapıyorum ve buradan rızkımı kazanıyorum. Ailemle birlikte geçimimi sağlıyorum. Allah’a şükür ki kimseye muhtaç değilim. Bu tarihi 350 yıllık mekânda işimi severek icra ediyorum ve müşteri bekliyorum.”




Yorumlar kapalı.