Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları alanında uzman olan Doç. Dr. Lezan Keskin, diyabetin yalnızca Türkiye’de değil, dünya genelinde hızla büyüyen bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini vurguladı. Kendisi, diyabetin önlenebilir, kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ifade etti.
Doç. Dr. Keskin, Dünya Diyabet Günü’nün önemine değinerek, “Bugün 14 Kasım, Dünya Diyabet Günü. 1921 yılında insülini keşfeden ve bu sayede milyonlarca diyabet hastasının tedavi edilmesini sağlayan Kanadalı Dr. Frederick Banting’in doğum günü. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet Federasyonu, bilime kattığı değer nedeniyle bu günü tüm dünyada Diyabet Günü olarak kabul etmiştir,” dedi.
Diyabetin Etkileri
Diyabetin yalnızca kan şekeri düzeyinin yükselmesiyle sınırlı olmadığını belirten Doç. Dr. Keskin, hastalığın tüm organ ve sistemleri etkileyebileceğini vurguladı. “Diyabet, pankreastan salgılanan insülin hormonunun eksikliği, yokluğu veya etkisizliği sonucu meydana gelen kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Yükselen kan şekeri, damarlar aracılığıyla vücudun tüm bölgelerine ulaşarak hücre, organ ve sistemleri olumsuz etkiler. Bu, hem mikrovasküler hem de makrovasküler komplikasyonlara neden olabilir,” diyerek dikkat çekti.
Kalp, Böbrek ve Göz Sağlığı Üzerindeki Riskler
Doç. Dr. Keskin, diyabetin uzun dönemde inme, felç, göz kaybı ve kalp hastalıkları gibi ciddi riskler doğurduğunu belirtti. “Sinir sistemi üzerinde de olumsuz etkileri bulunan diyabet, diyabetik nöropatiye yol açarak ellerde ve ayaklarda uyuşma, yanma ve karıncalanma gibi belirtiler gösterir. Ayrıca, böbreklerde diyabetik nefropatiye neden olarak dönem sonunda diyaliz gereksinimini artırabilir. Diyaliz ünitelerindeki hastaların çoğunluğunu diyabetik bireyler oluşturur,” ifadesini kullandı.
Diyabetin Yaşam Kalitesine Etkisi
Diyabetin sadece organ kaybına değil, aynı zamanda bireyin yaşam kalitesine, özgürlüğüne ve geleceğine de zarar verebileceğini belirten Doç. Dr. Keskin, erken tanı konulan diyabet hastalarının genellikle aşırı su içme, sık idrara çıkma ve aşırı yeme şikayetleriyle hastaneye başvurduğunu kaydetti. Ayrıca, bulanık görme, kadınlarda tekrarlayan enfeksiyonlar ve erkeklerde cinsel fonksiyon bozuklukları gibi erken belirtilere de dikkat çekti.
Tanı ve Test Süreci
Diyabet tanısı için laboratuvar testlerinin kritik rolüne değinen Doç. Dr. Keskin, “Açlık kan şekeri 126 mg/dl’nin, tokluk kan şekeri 200 mg/dl’nin üzerinde ise diyabet tanısı koymak mümkündür. Hemoglobin A1c testi ise son üç aylık kan şekeri ortalamasını gösterir; bu değerin yüzde 6,5’in altında olması istenir. A1c değerindeki her bir yüzde birlik artış, komplikasyon riskini artırır,” dedi.
Diyabet Türleri ve Tedavi Yaklaşımları
Diyabetin farklı türlerinin bulunduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Keskin, “Tip 1 diyabet genellikle genç yaşlarda görülür ve pankreasta insülin üretimi çok azdır. Bu nedenle tedavi için insülin kullanımı gereklidir. Tip 2 diyabet ise tüm vakaların yüzde 90’ını kapsar. Genetik yatkınlık, obezite, hipertansiyon ve yüksek kolesterol bu türün başlıca nedenlerindendir,” şeklinde konuştu. Ayrıca, hamilelik sırasında ortaya çıkan gestasyonel diyabetin, anne ve bebek sağlığı açısından dikkatli takip edilmesi gerektiğini vurgulayarak bazı ilaçlar, enfeksiyonlar ve pankreas cerrahilerinin diyabet gelişiminde etkili olabileceğini söyledi.
Yaşam Tarzı Değişikliği
Doç. Dr. Keskin, diyabetin önlenebilir ve kontrol altına alınabilir bir hastalık olduğunu dile getirerek, “Amacımız kan şekeri seviyelerini normal sınırda tutmak ve ideal kiloya ulaşmaktır. Bunun için düzenli beslenme, aktif bir yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanımını bırakmak, en az ilaç tedavisi kadar önemlidir. Gerekli durumlarda insülin ve oral antidiabetikler tedavi sürecinde en önemli desteklerimizdir,” ifadelerini kullandı.
Malatya’daki Diyabet Oranı
Doç. Dr. Keskin, diyabetle ilgili verileri paylaşarak, “2010 yılında gerçekleştirilen Türkiye Obezite ve Diyabet Prevalans çalışmasında, Türkiye genelinde diyabet oranı yüzde 13,7 iken Malatya’da bu oran yüzde 21 ile en yüksek seviyeye çıkmıştır. Bu durumu değiştirmek bizim elimizde,” dedi.
Harekete Geçin
Diyabet farkındalığını artırmak amacıyla Malatya’da düzenlenecek etkinliğe tüm vatandaşları davet eden Doç. Dr. Keskin, “16 Kasım Pazar günü 100. Yıl Parkı’nda yapacağımız yürüyüşte Malatya halkını ‘Bir adım atın, yarına sağlıkla ulaşın’ sloganıyla diyabet farkındalığında birlik olmaya çağırıyoruz,” şeklinde konuştu.




Yorumlar kapalı.