Tunceli’de, 40 metrekarelik bir yufkacı dükkanı işleten Medine Akbayır, sadece ailesinin geçimini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevresindeki kadınlara da ilham kaynağı oluyor. Altı yıldır bu küçük dükkanda emek veren Akbayır, eşi kronik obstrüktif akciğer (KOAH) hastası olduğu için tüm zorluklara rağmen yalnız başına ailesinin ve torunlarının ihtiyaçlarını karşılıyor. Akbayır, kadınlara “Pes etmeyin, erkeklerin eline bakmayın, kendi emeğinizle ayakta durun” mesajını veriyor.
Moğultay Mahallesi’nde yıllardır süregelen ekmek mücadelesini tek başına sürdüren Akbayır, eşi iş yerinin açılmasına karşı çıksa da hayalinden vazgeçmedi. Dükkanını açmayı başardığını dile getiren Akbayır, “Bu iş fikri hep aklımdaydı. Bağışıklığımın güçlü olması gerekiyordu, ama ben yine de açtım. Bu küçücük yerden 4-5 aile geçimini sağlıyor. Çok sayıda borcum vardı, ona rağmen yarıya indirdim. İşler zor, hayat pahalılığı had safhada. Tek başıma savaş veriyorum. Eşim çalışamadığı için ben de torunlarım, eşim ve öğretmen olan kızıma destek oluyorum. Üstesinden gelmek için var gücümle çalışıyorum” dedi.
Akbayır, azmiyle diğer kadınlara da ilham kaynağı olmakta kararlı. “Kendilerine güvenmeliler, asla pes etmemeliler. Bir işte karşılaştıklarında ‘acaba bunu başarır mıyım’ diye düşünmesinler; başarırlar.” diyerek, çevresindeki kadınlara cesaret veriyor. “Dükkanımda çalışan Pervin, buraya geldi ve ‘Abla, ben de bir yer açmak istiyorum’ dedi. ‘Yapabilirsin’ dedim. Ancak ondan önce birkaç ay burada çalıştırdım, yağlı ekmeklerin nasıl yapıldığını da kameraya çekip öğrettim. Şimdi kendi iş yerini açtı ve çok iyi gidiyor. Korkmasınlar, kendi güçleriyle çabalamalılar.” şeklinde konuştu.
Medine Akbayır, zorlu hayat koşullarına karşın kadınların asla geride kalmamaları gerektiğine dikkat çekiyor. “Ben buradayım ve tüm yük benim sırtımda. Herkes biliyor ki tek başıma savaşıyorum ve Allah’a şükür her şeyin üstesinden geliyorum. Bu iş hijyen ve temizlik gerektiriyor; gerçekten zor bir meslek. Ama hiç geride kalmasınlar. Kadınlarımız çalışsın, emekleri asla boşa gitmesin. Buraya geliyorum, buradan eve dönüyorum, sonra köye gidip eşimle birlikte odun kesiyorum. Eşim çalışamadığı için odunu ben taşımak zorundayım; bu da benim görevim. Hiçbir şeyden korkmadım, sürekli, ‘Allah’ım bana güç ver,’ diye dua ettim. Her şeyin üstesinden gelemiyorum, fakat bunu söylemekteyim ki, kendi gücümle başarmaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.