Vanlı öğretmen Saniye Kurt, kendi çabalarıyla geliştirdiği Korece yeteneğini, okulda kurulan kulüpte öğrencilerine öğretmektedir. İzzeddin Şir Anadolu Lisesi’nin Biyoloji öğretmeni Saniye Kurt, geliştirdikleri projeye bağlı olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “Çevre Beratı” almaya hak kazanmış ve 9 yıllık öğretmenlik yaşamındaki etkileyici çalışmalarıyla dikkat çekmiştir. Zor koşullarla dolu bir çocukluk yaşayıp eğitimine devam eden Kurt, üniversiteden mezun olduktan sonra atandığı ilk yılın kendisi için büyük bir dönüm noktası olduğunu ifade etmektedir. Bir dönem İstanbul’da görev alan Kurt, ardından memleketi Van’a dönerek başarılarına devam etmektedir.
Biyoloji öğretmeni Saniye Kurt, İHA muhabirine yaptığı açıklamalarda şu şekilde konuştu:
“Maddi açıdan zorluklar içinde büyüdüm. 6 kardeşten en büyüğüyüm; ailenin yükünü üzerime almak durumunda kaldım. Tüm kardeşlerimle birlikte zorlu süreçlerden geçerek bugünlere geldik. Bu mücadele üniversite dönemime kadar sürdü. Üniversiteyi bitirdikten sonra, atanmam hayatımda bir dönüm noktasıydı. O andan itibaren her şey değişti ve ailemle birlikte rahatlama yaşadık. Babam da o dönemde sürekli bir işe sahip oldu.”
Kurt, Kore tarihine olan ilgisini ise şöyle dile getirdi:
“Lise yıllarımda öğretmenimiz, Japon sömürgesini öyle içten bir şekilde anlattı ki, içimde derin bir hüzün ve merak uyandı. O zamanlar internet erişimim yoktu; Kore’yi okul kütüphanesindeki ansiklopedilerden araştırmaya çalışıyordum. Küçük bir ülke olduğunu öğrendiğimde daha da fazla ilgimi çekti. Bu merak, lise yıllarımda kalbimde yer etmişti. Üniversite sonrası ilk görev yerim Özalp oldu ve köyde yaşamak zorundaydım. Gidip gelme şansım yoktu, bu yüzden vaktimi kitap okuyarak, YouTube videoları izleyerek ve film/dizi izleyerek geçirdim. O dönemde yeniden Kore aklıma geldi ve YouTube’dan Kore ile ilgili videolar izlemeye başladım; bu kez dillerine olan merakım arttı. Koreceye ilgim böyle başladı.”
Kore alfabesini öğrenme süreciyle ilgili ise şunları belirtti:
“Kore alfabesini sadece 15 dakikada öğrendim ve bu benim merakımı daha da artırdı. Ardından Hintçe ile ilgilenmeye başladım fakat aynı anda iki dili öğrenemeyeceğimi anladım. Bu nedenle Hintçe’ye ara verip Koreceye yoğunlaştım. Dört yılın ardından İstanbul’a tayin isteyerek oraya geçtim. İstanbul’da Başkonsolosluğun düzenlediği Korece kursuna katıldım. Orada Koreceyi tam anlamıyla öğrendiğimi söyleyebilirim. Kurs sonrası sınavı başarıyla geçtim ve Koreli öğretmenlerle sürekli iletişimde kaldım. Sonrasında merakla Kore’ye uçtum. 2023 yazında bir ay boyunca Kore’de kalarak dil ve kültür açısından önemli deneyimler edindim. Türkiye’ye döndüğümde ise, ‘Devam etmeliyim, başka diller de öğrenmeliyim’ dedim. Tekrar Hintçe’ye yöneldim, ancak Korece kadar ilerleme kaydedemedim çünkü tamamen kendi imkânlarımla öğreniyorum. Van’a döndükten sonra başka dilleri öğrenmek benim için zorlaşmaya başladı; ne yazık ki öğretmen bulmakta zorlanıyorum. Bu yüzden Hintçe’de ilerleme kaydedemedim; fakat Korecede C1 seviyesine kadar yükseldiğimi söyleyebilirim.”




Yorumlar kapalı.