30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
Bu büyük zaferde, Türkiye’nin dört bir yanından gelen kahramanlar gibi Elazığlılar da önemli görevler üstlenmiş ve tarihe adlarını yazdırmışlardır.
Kurtuluş Savaşı sırasında, Elazığ halkı ve yerel yetkililer, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Milli Mücadele’ye büyük destek vermiştir.
Bu destek, hem cephe gerisinde hem de cephede kendini göstermiştir. Elazığ‘ın stratejik konumu, cepheye gönderilen askeri malzemelerin ve insan gücünün sevkinde kritik bir rol oynamıştır.
Şehir, Batı Anadolu’daki mücadeleye katılmak üzere birçok asker göndermiştir.
Elazığ’dan gelen askerler, özellikle Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi savaşın en kritik anlarında cephede yer almış, cesaret ve fedakarlıklarıyla öne çıkmışlardır.
Bu askerler, cephede sadece savaşma kabiliyetleriyle değil, aynı zamanda moral ve motivasyonlarıyla da milli mücadeleye büyük katkı sağlamışlardır.
Bunun yanı sıra, Elazığ halkı, Kurtuluş Savaşı boyunca ordunun ihtiyaç duyduğu lojistik destekleri sağlamada da aktif rol oynamıştır.
Gıda, giysi ve mühimmat gibi malzemeler, şehirden cepheye düzenli olarak gönderilmiş ve ordunun ihtiyaçları karşılanmıştır. Elazığlı kadınlar da cepheye erzak ve giysi göndermekte büyük çaba sarf etmiş, cephe gerisinde destekte bulunarak savaşın kazanılmasına katkıda bulunmuşlardır.
Elazığ‘ın bu büyük zaferdeki rolü, sadece askeri değil, aynı zamanda manevi bir destektir. Milli Mücadele sürecinde, şehirdeki halkın direnişi, birlik ve beraberlik ruhu, zaferin kazanılmasında önemli bir unsur olmuştur.
Elazığ halkının bu kararlı duruşu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki azim ve kararlılığını yansıtmaktadır.
Elazığlılar, 30 Ağustos Zaferi’nin kazanılmasında hem cephede hem de cephe gerisinde önemli bir rol oynamışlardır. Bu katkılar, şehrin tarihine altın harflerle yazılmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda unutulmaz bir yer edinmiştir.