Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi‘nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 19 günlük arama çalışmalarının ardından cansız bedeni bulunan Narin Güran‘ın ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor.
Tutuklu ağabey Enes Güran‘ın kolundaki ısırık izleriyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, izlerin Narin’e ait olup olmadığı tespit edilemedi.
Enes Güran’ın İfadesi: “Kendi Kolumu Isırdım”
Enes Güran, savcılıkta verdiği ifadesinde ısırık izleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Narin’in kaybolduğu günlerde evimize gelenler oldu ve herkes ağlıyordu. Ben de çok üzülmüştüm. Babamın beni bu halde görmesini istemediğim için kolumun üzerine kapanarak ağladım. O sırada sinirden kolumu ısırdım. Bu iz o şekilde oluştu, kesinlikle kardeşlerim ya da başka biri tarafından ısırılmadım.”
Isırık İzine Ait Kimlik Tespiti Yapılamadı
Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran, 14 Eylül’de Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi ve ağız ile diş modeli alındı. Daha önce alınan Narin’e ait modeller ile birlikte, bu örnekler İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ancak hazırlanan raporda, Enes Güran’ın kolundaki ısırık izinin kime ait olduğu kesin olarak belirlenemedi.
Adli Tıp Kurumu’nun raporunda, lezyonların insan ısırık izi ile uyumlu olabileceği ifade edilirken, Enes, Yüksel ve Narin Güran’ın diş ve çene izleri ile yapılan karşılaştırmanın sonuçsuz kaldığı belirtildi. Raporda, “Isırık izlerinin, American Board of Forensic Odontology (ABFO) kriterlerine göre kimlik tespitine uygun olmadığı” ifade edildi. Bu nedenle, Enes Güran’ın kolundaki izlerin hangi aile üyesine ait olduğuna dair kesin bir sonuca varılamadığı açıklandı.