Diyarbakır’da, 17 yaşındaki Kübra Sofioğlu’nun geçtiğimiz günlerde hayatını kaybettiği trafik kazasıyla ilgili olarak, ehliyetsiz sürücü olan 16 yaşındaki C.G. hakkında dava açıldı. C.G., ‘bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçlamasıyla 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin, Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesiyle birlikte süreç başladı. İddianamede, 6 Mayıs’ta merkez Kayapınar ilçesi Mahabat Bulvarı’nda, C.G.’nin kontrollü olduğu 21 AGP 252 plakalı aracın, yolun karşısına geçmeye çalışan Sofioğlu’na çarptığı bilgisi yer almaktadır. Ne yazık ki bu kaza sonucunda genç kız hayatını kaybetti.
C.G.’nin ifadesinde, kazanın olduğu gün amcasına ait olan araçla beraber 3 arkadaşının bulunduğunu belirtti. Olay sırasında hızının 75-80 km olduğunu, önündeki aracın aniden fren yapması sebebiyle dikkatini kaybettiğini, ve bu durumdan kaçmak için sol şeride yöneldiğini, aynı anda iki öğrencinin önüne atladığını iddia etti. Bu yüzden, bir kız çocuğuna çarpmak zorunda kaldığını savundu.
Tanıklık yapan B.G. ise, olay anında C.G. ile birlikte olduğunu ve sürücüyü “biraz yavaşlayabilirsin” şeklinde uyardığını açıkladı. Yine kazadan önce, önündeki aracın fren yaptığı esnada C.G.’nin yavaşlaması gerektiğini düşündüğünü ekledi.
İddianamedeki trafik kazası tespit tutanağında, iki tarafın da ihlaller yaptığı belirtiliyor. Maktul Kübra Sofioğlu’nun, ‘taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek şekilde davranışlarda bulunma’ kuralını ihlal ettiği, sürücü C.G.’nin ise ‘aracın hızını yol durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak’ kuralını ihlal ettiği tespit edilmiştir. Olay yerinden ayrılması ve yayanın bilincinin kapalı olması nedeniyle herhangi bir ifade alınamamıştır. Rapor, her iki tarafın hasar derecelerini, yayanın savruluş yönünü ve yol üzerindeki araç parçalarıyla ilgili detayları içeriyordu.
Bir trafik bilirkişi raporuna göre, sürücü C.G. ‘asli’ kusurlu olarak tanımlanırken, Sofioğlu ‘tali’ kusurlu olarak değerlendirilmiştir. Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan başka bir raporda ise C.G.’nin ‘tali’ ve Sofioğlu’nun ‘asli’ olduğuna dair tespitler yer aldı.
İddianamenin değerlendirilmesi gereken kısmında, C.G.’nin ‘tali’ kusurlu olduğuna dair rapor olmasına rağmen, olay anına ilişkin görüntülerin mevcut olduğunu ve bu görüntüler üzerinden kaza noktasının belirlenebileceği ifade edilmiştir. Bilirkişi raporunda da bu durum dikkate alınmıştır. Sürücünün, hız limitinin 70 km olduğu yolda hızının 145,4 km olduğu belirlenmiştir. Ek olarak, kaza anında yolda herhangi bir engel bulunmadığı ifade edilmiştir.
Tanık beyanları doğrultusunda, sürücünün öndeki araca çarpmamak için şerit değiştirmesi ve tanığın C.G. yorumları ile eylemin niteliği belirtilmiştir. Suça sürüklenen çocuğun takip mesafesine uymadığı ve çarpma anı ile sonrasında aracın fren lambalarının yanmadığı tespit edilmiştir. C.G.’nin ehliyetsiz olması, öngördüğü sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla eylemine devam etmesinin ‘bilinçli taksir’ koşullarını oluşturduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenle, C.G.’nin cezalandırılması kamu adına talep edilmektedir.
İddianamede, C.G. hakkında ‘bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası ve TCK’nın 53/6 maddesi uyarınca belirli haklardan yoksun bırakılması talep edilmektedir.
Yorumlar kapalı.