Diyarbakır, gastronomi ve kültür buluşmalarına ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen özel bir sushi workshop etkinliği, Güneydoğu ile Uzakdoğu mutfağını aynı masada bir araya getirdi. Kentin önde gelen kadınları ve muhtarlarının katılımıyla gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlikte, katılımcılara sushi yapımının incelikleri öğretildi ve herkes kendi elleriyle hazırladıkları sushilerin tadına bakma fırsatı buldu.
Etkinlikte, ilk kez sushi deneyen birçok katılımcı, farklı tatlarla buluşmanın heyecanını yaşadı. İlk başta alışkın olmadıkları bir lezzetle karşılaşan kadınlar, genel olarak bu deneyimin kendileri için unutulmaz bir tecrübe olduğunu dile getirirken, farklı damak tatlarına sahip olsalar da sushi yapmanın keyfini çıkardılar.
Organizasyonun Amacı
Etkinliği düzenleyen organizatörler, bu tür kültürel ve gastronomik faaliyetlerin, düşünce ve kültür alışverişine katkıda bulunmak amacıyla devam edeceğini belirttiler. Bunun yanında, katılımcılar geleneksel Güneydoğu yöresine özgü beyaz tülbentler takarak etkinliğe özgün bir hava kattılar. Bu detay, etkinlikteki kültürel sentezin bir yansıması oldu.
Şef Esra Türk, etkinliğin düzenlenme sebebine dair şu açıklamayı yaptı: “Güneydoğu mutfağı ve Uzakdoğu mutfağını sentezleyerek burada yaşayan kadınlarımıza yeni bir deneyim sunmak istedik. Hem birlikte yapmanın hem de tatmanın keyfini çıkardık. Tadını biraz farklı bulsalar da, çoğu kişi için bu yeni bir keşif oldu. Bizim damak zevkimize pek uygun olmasa da, kesinlikle denenmesi gereken bir lezzet.” dedi.
Katılımcıların Yorumları
Bağlar ilçesi Körhat Mahalle muhtarı Dilek Dere, etkinliğin genel gidişatından oldukça memnun kaldı. Dere, “Uzakdoğu mutfağı, benim için tamamen bilinmeyen bir alan idi ama *ilk defa denediğimde çok lezzetli buldum*. Elimize sağlık diyerek şeflerimize ve organizasyonu üstlenen işletme müdürümüze teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Bağlar ilçesi Muradiye Mahallesi muhtarı Dilek Demir de etkinliğe dair düşüncelerini şöyle paylaştı: “Çok güzel bir etkinlikte yer aldık. Uzakdoğu kültürünü kendi Güneydoğu mutfak öğelerimizle birleştirirken eşsiz bir deneyim yaşadık. Yöresel tülbentlerimiz eşliğinde sushi yapmanın hem eğlenceli hem de öğretici bir yanının olduğunu düşünüyorum. Tadı gerçekten fena değildi. Umarım sushi, *her zaman kültürümüzün bir parçası haline gelir* ve yemeklerimizin arasında yer alır.” ifadelerini kullandı.
Gerçekleştirilen bu etkinlik, yalnızca bir gastronomi deneyimi olmanın ötesinde, farklı kültürlerin bir araya gelerek kaynaşmasına olanak sağladı. İHA
Yorumlar kapalı.