Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, Mervaniler döneminde yapılmış olan ve 1056 yılından beri varlığını sürdüren 969 yıllık camide, ‘Surlara zarar veriliyor’ iddiasıyla sular kesildi. Bu durum, cemaatin abdest alamamasına neden oldu. Azalan cemaat sayısıyla birlikte caminin imamı, tekrar suyun verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sur ilçesindeki Dağ Kapı Burcu’nun üst katında yer alan, Diyarbakır Kalesi içerisindeki tek cami olma özelliğine sahip Mervani Camii, 11. yüzyılda Mervaniler tarafından inşa edilmiştir. Uzun yıllar boyunca cemaate açık kalan cami, 1934 yılında kapatıldı. 80 yıl aradan sonra 2014’te restorasyona alınarak yeniden cemaatle buluşturuldu. Ancak, 2022’de tekrar restorasyona giden caminin tuvalet ve abdest alma bölümleri, su sızdırdığı ve surlara zarar verebileceği gerekçesiyle kaldırıldı. Bu durum, hem cemaat sayısını hem de Kur’an-ı Kerim derslerine gelen çocuk sayısını olumsuz etkiledi.
Dünya üzerinde benzeri yok
Mervani Camii’nin Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir yapı olduğuna işaret eden cami imamı Şerif Savar, su ve tuvalet eksikliği nedeniyle büyük zorluklar çektiklerini belirterek yetkililerden yardım talep etti. 15 yıldır camide görevde olan Savar, “Camimiz 2014 yılında yeniden açıldı. Öncesinde, bu tarihi yapı 1056 yılında Mervaniler tarafından inşa edilmiş ve Diyarbakır Dağ Kapı 1 ve 2 numaralı burçları üzerine inşa edilmiş bir camidir. Dünyada bunun bir benzeri yoktur. Kale yapısının üst katlarında inşa edilmiş başka bir cami yok. Camimiz 1934 yılında kapatıldı ve cami olduğu unutuldu. 2014’te sivil toplum kuruluşları tarafından tespit edildikten sonra valilik restorasyonu gerçekleştirdi ve cami olarak yeniden açıldı.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Savar, Mervani Camii’nin inşa edilme amacının Diyarbakır’daki en büyük cami olan Ulu Camii’ye alternatif bir ibadet yeri sağlamak olduğunu ifade ederek, “Ulu Camii’nin ardından, burada bir ibadet alanı oluşturma isteği Mervaniler tarafından 1011 yılında kurulan devletin bir parçasıydı. Bu hanedanın komutanları buradan dua eder, sonrasında savaşa giderlerdi. 2014’taki restorasyonu sonrasında cami tam anlamıyla tekrar faaliyete geçti. Ancak restorasyondan sonra, açılması gereken su, surların zarar göreceği düşüncesiyle kesildi. Bu nedenle cemaatin namaz kılma zamanlarında yaşanan azlık, suyun olmaması ve merdivenlerin yüksekliği gibi iki kaynaktan kaynaklanıyor.” dedi.
Sorunun acilen çözülmesi gerekli
Savar, özellikle cuma günlerinde 300 kişilik kapasiteye sahip olan caminin varlığını sürdürebilmesi için su sorununun bir an önce giderilmesini istedi. “Eskiden abdest almanın mümkün olduğu bir durumdaydık. Diyarbakır’a, Ankara’dan, İzmir’den ve şehir dışından gelenler, aileleriyle birlikte camiye gelip abdest alma yerlerini soruyorlar, ama maalesef camimizde sular kapatılmış durumda. Bu da cemaatin azalışına neden oluyor. Camimizdeki suyun yeniden verilmesini talep ediyoruz.” diye ekledi.
Cami cemaatinden Nusret Dinç ise su problemi nedeniyle yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, “Camimizden memnunuz, ama maalesef su eksikliğimiz var. Gelenler, abdest alma yeri olup olmadığını soruyor, biz de ‘hayır’ deyince geri dönüyorlar. Suyumuz olsaydı, cemaatimiz artardı. Mescidimiz tarihi ve çok değerli bir yer. Hocamızdan memnunuz, ama ihtiyaçlarımızın karşılanmasını umuyoruz.” ifadelerini kullandı.




Yorumlar kapalı.