28 Şubat Süreci ve Mağduriyetler
28 Şubat sürecinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen binlerce subay ve astsubay, üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen o dönemde yaşadıkları zorlukları ve travmaları unutamıyor. O dönemde astsubay üstçavuş olarak görev yapan Tayfun Mirzabey (55), ihraç edildikleri zaman silahları, meslekleri, sağlık hakları ve lojmanlarının ellerinden alındığını belirterek büyük mağduriyetler yaşadıklarını ifade etti.
Türk siyasi tarihine “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat sürecinin üzerinden geçen yıllar, bu dönemde yaşananların izlerini silmedi. 1997 yılında yaşanan bu olaylar sonucunda ordudan ihraç edilen Mirzabey, o günlerde karşılaştıkları zorlukları ve devletin son yıllarda attığı olumlu adımları değerlendirdi. 1990 yılında Ankara Güvercinlik Jandarma Astsubay Okulu’ndan mezun olan Mirzabey, Şırnak, Bursa ve Batman’da görev yaptı. 28 Şubat sürecinin hayatını derinlemesine etkilediğini belirten Mirzabey, 15 Mayıs 1997’de Batman Jandarma Taburundan ihraç edildiğinde, askeri personel olarak yetiştirildikleri için sivil hayatta iş bulmakta zorluk çektiklerini belirtti. Bu süreçte uzun yıllar maddi sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdi.
AK Parti Dönemindeki Gelişmeler
Mirzabey, 28 Şubat döneminde yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:
“1990 yılında Ankara Güvercinlik Jandarma Astsubay Okulu’ndan mezun oldum. Sırasıyla Şırnak, Bursa ve Batman jandarma birliklerinde görev yaptım. 28 Şubat 1997 kararları, bizleri de Batman’da yakaladı ve 15 Mayıs 1997 yılında Batman Jandarma Taburundan 28 Şubat kararlarıyla ihraç edildim. İhraç süresi benim ve diğer tüm mağdurlar için zorlu bir süreçti. İhraç edildiğimiz anda silahlarımızı, sağlık karnelerimizi ve lojmanda oturma haklarımızı elimizden alarak, 15 gün içerisinde lojmanları terk etmek zorunda bıraktılar. Bu durum bizi büyük bir mağduriyete soktu. Mesleğimiz dışarıda para etmeyen bir meslek olduğu için yıllar boyunca maddi sıkıntılar çektik. AK Parti hükümeti gelene kadar bu zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldık. Sağlık karnemiz olmadığı için hastaneye gidemiyorduk. Hatta İstanbul’da bir arkadaşımızın eşi kanser hastası olmasına rağmen TSK’dan ihraç edildiği için hem sağlık karnesini aldılar hem de hastaneden zorla çıkardılar. O kardeşimizin eşi birkaç ay sonra vefat etti. Bunlar unutulmayan acı hatıralar.”
İhraçlar ve Yasal Düzenlemeler
28 Şubat sürecinde 4 bin 46 subay ve astsubayın ordudan ihraç edildiğini vurgulayan Mirzabey, “3 Mart 2011 tarihinde TSK’dan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararı ile ihraç edilen subay ve astsubaylar için 6191 sayılı kanun çıkarıldı. Bu kanun ile bin 556 subay ve astsubayı, tekrar TSK’ya dönmeyecek olsalar bile kamu kurumlarında, emsalinin özlük haklarıyla birlikte istihdam ettiler. Ben de şu anda Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü’nde sivil savunma biriminde çalışmaktayım. Allah, devletimizden razı olsun. Bu kanunların çıkarılması kolay değil, bize sahip çıktılar.” dedi.
Mağduriyetlerin Giderilmesi Talebi
Özlük haklarının geri verilmesi ve hala göreve dönemeyen subay ve astsubaylar için bir komisyon kurulmasını talep eden Mirzabey, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurun diyenlere de biz devletimizi Avrupa’ya şikayet etmeyiz diyerek, bunu yapmadılar. 28 Şubat üzerinden 28 sene geçmesine rağmen 3 bin 50 subay ve astsubay hâlâ dışarıda maddi zorluklar içerisinde savaşıyor. Kamu kurumlarına döndüğümüz halde ve çıkarılan sebebiyle geriye dönük özlük haklarımızı alamadık. Bu mağduriyetimiz 28 yıldır devam ediyor. Devletimizden bir komisyon kurulmasını ve bu komisyon aracılığıyla alamadığımız özlük haklarımızın telafisini istiyoruz. Özellikle 28 Şubat’ta ihraç edilen kararname mağduru subay ve astsubayların, bizim için çıkarılan 6191 sayılı kanundan istifade etmelerini, onların da mağduriyetinin geç de olsa bir an önce giderilmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.