17 Ağustos 1999’da yaşanan ve Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen Marmara Depremi, bu yıl 25. yıl dönümü ile yeniden hatırlanıyor. Kocaeli’nin Gölcük ilçesi merkezli gerçekleşen ve yaklaşık 45 saniye süren 7,4 büyüklüğündeki deprem, büyük bir yıkıma yol açmış, binlerce insanın hayatını kaybetmesine ve on binlercesinin yaralanmasına neden olmuştu.
Depremin ardından yapılan kurtarma çalışmalarında yetersiz kalınması, felaketin boyutlarını daha da büyütmüş, arama-kurtarma ekiplerinin gecikmeli müdahaleleri kamuoyunda büyük tepki çekmişti. Yıkılan binaların büyük kısmının çökmesinde, yapıların denetimsiz ve dayanıksız bir şekilde inşa edilmiş olmasının rol oynadığı tespit edilmişti.
Marmara Depremi, Türkiye’de deprem gerçeğinin acı bir şekilde yeniden fark edilmesine sebep olurken, aynı zamanda deprem yönetmeliklerinin ve inşaat sektöründe denetim mekanizmalarının gözden geçirilmesine yol açtı. Depremin ardından başlatılan imar ve yapı denetimi reformları ile binaların daha güvenli hale getirilmesi amaçlandı. Ancak, aradan geçen 25 yıla rağmen, uzmanlar Türkiye’de hâlâ deprem riskine karşı yeterli önlemlerin alınmadığı konusunda uyarılarda bulunuyor.
17 Ağustos, her yıl deprem bilincinin artırılması ve olası yeni felaketlere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini hatırlatan bir gün olarak anılmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa, Yalova ve Sakarya gibi birçok ilde düzenlenen etkinlikler ve anma törenleri ile depremde hayatını kaybedenler saygıyla anılıyor.